Gençlik iksiri olarak görülen en doğal ürünlerden hakiki zeytinyağı, organik süreçlerden geçerek hazırlandığında pek çok faydasıyla olduğu bilinir. Hakiki zeytinyağı, lezzetiyle sofraların baş tacı olurken bir o kadar da yararlıdır. İçerisinde herhangi bir katkı maddesi bulunmayan zeytinyağı donar ve hatta bazen donma belirtisi yağın hakiki olduğunun bir göstergelerinden olabilir. Zeytinyağının, yapım aşamasındaki yöntem, zeytinyağı elde edilen zeytinlerin yetiştirildiği iklim, o yıl içerisinde yaşanan iklim koşulları dahi, yağın donmasını etkileyen unsurlardandır.
Zeytinyağının donması, yapısının bozulduğu anlamına da gelmez. Isı seviyesinin düştüğü alanlarda zeytinyağı donar, içerisindeki tanecikleri kristalize olarak beyaz tanecikler halini alır. Ortamın tekrar ısınması halinde yağ eriyerek eski halini alır. Bu yağın tüketimi için herhangi bir sakınca yoktur. Hakiki zeytinyağını muhafaza edildiği ortamın sıcaklığının 14-15 °C olmasına dikkat edilmesi gerekir. Zeytinyağı 3-4 derecede donarken, 300 °C’de ise kaynar. Ancak zeytinyağının bir de tütme derecesi vardır ve bu da kaynama derecesinden çok daha düşüktür. Zeytinyağının tütme derecesi, hem yapısının bozulması hem de sağlığa zararlı bir hal almasına sebep olmaktadır. Bu sebeple de kesinlikle 180 °C’ye çıkılması önerilmez. Zeytinyağını kızartmalar için yüksek derece kullanmak mümkündür ancak aynı yağı sadece 1-2 kere kullanmak gereklidir.
Yemeklerde, mezelerde, salatalarda ve kahvaltılarda tüketmek için en uygun yağ olarak görülen hakiki zeytinyağının gerçek olup olmadığını anlamak için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler şu şekildedir;